Türkiye'nin düzenli büyümesi

Türkiye ekonomisinin büyümesi ile ilgili McKinsey'nin yayınladığı 2003 tarihli bir makaleyi paylaşmak istedim. Yayın tarihi 2003 olması sizi soğutmasın genel olarak soruna baktığı için halen geçerli ve güncel bir bakış açısı kaandırıyor ve değerli bilgiler içeriyor.

Makalede öncelikle Türkiye'nin verimlilik oranın olabileceğinin yarısı olduğundan bahsedilmiş. Türkiyede makalenin yazıldığı tarih verilerine göre %40 olan verimliliğin %70lere kadar çıkabileceği öngörülüyor Amerika baz alınarak yapılan kıyaslamalarda.

Türkiye 2015'e kadar verimlilik potansyeline ulaşırsa yıllık %8.5lik bir büyüme gerçekleştirebilir. Türkiyenin verimliliğini kötü etkileyen 3 ana etken var. Birincisi büyük bir informal ekonominin olması. ikincisi tahmin edebileceğiniz gibi makroekonomik ve siyasal istikrarsızlık ve 3.sü devletin halen bazı sektorlerde hakim oyuncu olması.

Türkiyede ekonominin iki rayı var diyebiliriz. Birinci yolda büyük şirketler diyeceğimiz sermayeleri yeterli, verimlilik için para yatırabilecek şirketler var. Fakat bunlarda da verimlilik açısından sorun olabilecek konular öncelikle iş akışlarının düzgün olmaması ve zayıf organizasyon. İkinci olarak da devletin sahip olduğu tekel konumundaki şirketler var büyük şirketler dediğimiz grubun verimliliğini düşüren. Raporda elektrik sektöründeki çalışanların neredeyse yarısının fazladan istihdam edilmiş kişiler olduğu örneği de verilmiş.

Türkiyede informal ekonominin olması da verimliliği düşüren çok önemli bir etken. Küçük şirketlerde verimlilik düşük fakat maaştan, vergiden kaçırma yolu ile sağladıkları rekabet avantajları var.
Perakende hızlı tüketim sektöründe devlet alabileceği verginin sadece %64ünü alabiliyormuş raporun yayınlandığı tarihteki verilere göre. Bu oranın %90'a çıkması durumunda vergilerde %18den %13'e kadar düşürülebilir.
Bunun bir örneği olarak "bakkalım" projesinin başarısızlığı düşünülebilir. Çeşitli yerlerdeki bakkallar bir isim ile toplanarak satın alma güçlerini büyütülecek böylece daha ucuza aldıkları ürünleri daha iyi bir karla satabileceklerdi. Fakat bakkalların verigiden ve işçi maaşlarından sağladıkları avantajı kayıt altına girdiklerinde kazandıkları fiyat avantajı pek karşılamadı ki bakkalım projesi sonlandırıldı.

Verimlilik düşüşünün yarısını oluşturan asıl sorun ise makroekonomik ve siyasal istikrarsızlık.
siyasal istikrarsızlık yüksek enflasyon ve faiz getiriyor. Bu da şirketlerin iş sistemlerini geliştirmeleri için para yatırmalarını engelliyor çünkü mevcutta faizden daha çok kazanabiliyorlar. 2001 yılında açıklanan sonuçlarda operasyondan hiç kar etmeyen bir pekandecinin operasyon dışı gelir rakamı 10 milyon dolar civarıydı. Ayrıca yüksek faiz borçlanmayıda daha maliyetli hale getiriyor.

Bir notta kablosuz iletişim sektoru için. Amerikada %66larda olan sektor verimliliği türkiyede %59a düşüyor. Bununda en önemli sebebi iç roaming anlaşmalarının yapılmayarak her operatorun her yere baz istasyonu kurmasının gerekmesi.

Hiç yorum yok: